Özgül Dil Bozukluğu

Özgül Dil Bozukluğu (ÖDB), çocukta herhangi bir işitme kaybı, gelişimde bir gerilik, nörolojik bir hasar ve otizm olmamasına ve normal bir zeka olmasına karşın, dilin anlama ve/veya üretimindeki bozukluğudur.

Özgül Dil Bozukluğu
ÖDB pek çok bozukluktan farklı olan spesifik bir dil bozukluğudur. Bu çocuklarda alıcı ve ifade edici dilde önemli problemler vardır. Bu çocukların işitme bulguları normaldir. Zihinsel özellikleri, kısmen biraz düşük olabilse de (yaklaşık 1 SS) normal sınırlardadır. Nörolojik açıdan herhangi bir problem yoktur. Dil gelişimini ciddi etkileyebilecek duygusal ve davranışsal problem de belirlenemez (Schwartz, 2008). Bu çocuklarda, normal çocuklara kıyasla dil bozukluğuna ilişkin en belirgin bulgu standart dil testlerinden alınan puanlar ve bu testlerden bazılarının içeriğinde de bulunan anlamsız sözcük tekrarlarıdır. Bu problemler çocuğu sosyal, akademik vb. pek çok açıdan etkileyebilir.
ÖDB ile ilgili karar verirken dilin tüm bileşenlerini içeren standart bir dil testiyle birlikte IQ ve diğer bilişsel becerileri ölçen testler kullanılır. Bunun yanında çocuğun doğal iletişimdeki dil örneği de sözcük dağarcığı, pragmatik becerileri, kullandığı dilbilgisel kalıpları ve MLU gibi konularda önemli bir bilgi verir (Schwartz, 2008).

Özgül dil bozukluğu olan çocuklarla ilgili pek çok çalışma vardır. Tüm çocuklar için genel bir profil olmamakla birlikte bu çocuklarda bazı alanlarda sorunlar bulunmaktadır. Örneğin ÖDB olan çocuklar genel işitsel algıda ve konuşma algısında; bellek, dikkat ve yürütücü fonksiyonlar gibi merkezi bilişsel alanlarda sınırlılık yaşayabilirler. Problem çözme, zihinsel rotasyon, matematik gibi diğer bilişsel fonksiyonlarda yetersizlik ve nörolojik yapı ve fonksiyonda bazı sapmalara sahip olabilirler. Aynı zamanda bu çocuklarda disleksi ve diğer okuma ve yazma bozuklukları sıkça görülür (Schwartz, 2008).

ÖDB terapisinde 3 temel yaklaşım vardır (Schwartz, 2008): Çocuk merkezli yaklaşımlar, terapist merkezli yaklaşımlar, çocuk ve terapist merkezli yaklaşımlar. Terapist merkezli yaklaşım, edimsel ve sosyal öğrenme temelli yaklaşımları içerir. Bu yaklaşım dilin yeni formlarını kazandırmada başarılı olsa da becerinin genellenmesi ve sürdürülmesi bakımından sınırlıdır. Çocuk merkezli yaklaşım, kendi kendine konuşma ve paralel konuşma gibi oyun aktivitelerini içerir. Genişletme ve değiştirme ve yeniden biçimlendirerek ifade etme yine sıkça kullanılan tekniklerdir. Bu tekniklerin, çocukların dil becerilerini önemli düzeyde artırdığına ilişkin bulgular vardır.

Çocuk ve terapist merkezli (hybrid) yaklaşımlar ise yine planlı aktivitelerle gerçekleştirilir. Bazı dilbilgisel formların kullanımı için çevrenin düzenlendiği planlı aktiviteleri, odaklanmış dürtü yaklaşımı ve milieu öğretimi yaklaşımlarını içerir. Odaklanmış dürtü yaklaşımında belli dil formları için fırsatlar ve zorunlu durumlar oluşturulur. Milieu öğretimi, fırsat öğretimi, tepki isteme modeli ve bekleme süreli öğretim gibi yaklaşımları içeren davranışsal ve sosyal etkileşim yaklaşımlarını içeren doğal bir erken dil müdahalesidir (Warren ve Yoder, 2008). Bu yaklaşımlar dışında ÖDB’nda, algısal yetersizlikler olduğu temeline dayanan Fast ForWord gibi yazılım temelli uygulamalar ve dile doğrudan odaklanmayan ve ÖDB’nda bazı bilişsel sorunlar olduğu varsayımına dayanan duyu entegrasyonu uygulamaları da bulunmaktadır (Schwartz, 2008).

*Cangi, M. E. (2011). Dil ve Konuşma Bozuklukları, Özel Eğitim, Ed: Barut, Y. İstanbul: Lisans Yayıncılık.

Online Terapi

Türkiye'nin neresinde olursanız olun terapistlerimiz online terapi ile bir tık uzağınızda.

Detaylı Bilgi
HIZLI ERİŞİM
ZAMAN ESNEKLİĞİ
MEKAN ESNEKLİĞİ
BİREYE ÖZGÜ YAKLAŞIMLAR
TERAPİ HİZMETLERİNİN DEVAMLILIĞI