Dudak-Damak Yarıklığına Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları

Dudak damak yarıklığı, çeşitli nedenlerle anne karnında hamileliğin 4-12. haftaları arasında bebeğin yüz bölgesinde birleşmenin duraklaması ile oluşan bir yapısal bozukluktur.

Dudak-Damak Yarıklığına Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları
Damak yumuşak ve sert damak olmak üzere iki bölüme ayrılır. Sert damak kemik bir yapıdan oluşmuştur ve çocuğun ağzına doğru olan bölümdür. Yumuşak damak ise kas ve dokulardan oluşmaktadır ve ağzın iç tarafındaki kısmı ifade eder. Bu yapılarda çeşitli tiplerde yarıklıklar oluşabilir (Şekil 12.3) (Hallahan ve Kauffman, 1998).

Dudak yarıkları tek taraflı ve çift taraflı olabilir. Bu yarıklar dişetinde ve dudakta ya da yalnızca dudakta olabilir. Bazı yarıklar ise damağın başlangıcından dudaklara kadar olan kısmını kapsar. Damak (ağız çatısı) yarıklıkları; hem sert hem yumuşak damakta, yalnızca yumuşak damakta ya da yalnızca küçük dilde bulunabilir (Hallahan ve Kauffman, 1998). Damak yarıklarında çocuk lokmayı yutmayı denediğinde; yemek, burun yoluna kaçtığı için çocuk yemek yerken zorluk yaşayabilir. Damakta bir yarık olduğunda, genellikle östaki borusu işlevini yerine getiremediği için çocukta duyma problemi ortaya çıkabilir. Bununla birlikte yaşanan en önemli sorun, yarık damakları olan çocuğun ağız boşluğunda yeteri hava basıncını oluşturmada ve sesleri çıkarırken havanın burun boşluklarından kaçmasını önlemede yaşadığı sorundur. Velofaringeal kapanma, konuşma süresince geniz hava yolunun kapatılıp sesin ağız boşluğundan çıkarma kabiliyetidir. Bu durum damak dışında var olan yarıklıklardan dolayı gerçekleşmeyebilir. Bazı durumlarda damak yarık olmayabilir fakat yumuşak damak boğazın arka kısmına değemeyecek kadar kısa olabilir (Hallahan ve Kauffman, 1998). Türkçe’de genizsi olarak çıkarılan, /m/ ve /n/ olmak üzere sadece 2 ses vardır. Bunların dışındaki seslerde burna giden hava akımını kesen yumuşak damak kullanılarak üretilmektedir. Eğer ses üretimi sırasında havanın burun yollarından geçip gitmesine izin verilirse muhtemelen konuşmacı aşırı genizsi (hipernazal) olarak algılanır.

Çoğu dudak yarıkları ameliyat sayesinde düzeltilebilir ve sesletimde uzun vadeli etki bırakmazlar. Bununla birlikte yarık bir damak kalıcı problemlere neden olabilir. Çünkü damaktaki açıklık fazla hava ve ses dalgalarının burun boşluklarından geçip gitmesine izin verir. Bu durum ise genizsi seslerin meydana gelmesiyle ve /s/ ve /z/ gibi bazı seslerin çıkartılmasında zorlukların yaşanmasıyla sonuçlanır. Yarık damak konuşma bozukluğunun fiziksel bir sebebidir (Smith, 2004). Orofasiyal yarıkları olan çocuğun dil gelişiminin, ilk yaşlarında geri kaldığı görülür. Ancak yetişkinliğe yaklaştığında akranlarını yakalar. İlk dil gelişiminde geç kalınmasının sebepleri ise yarıkları olan çocukların ilk deneyimde ve sözel hissinde birçok engelle karşılaşması, yetersiz dil teşviki alması ya da onu dinleyenler tarafından olumsuz tepkilere maruz kalması olabilir (Hallahan ve Kauffman, 1998). Bu probleme ilişkin konuşma bozukluğunun operasyonla ve klinik olarak tedavisinde son yıllarda büyük gelişmeler olmuştur. Fakat gelişmeler, henüz her durumdaki konuşma bozukluklarını yok edebilecek boyutta değildir. Bir çocukta konuşma kusurunun olup olmaması, belli konuşma yapılarının varlığı ya da yokluğuna ya da bu yapıların durumuna bağlıdır. Damak ve damak öncesinin durumuna ve ek olarak genel zeka, işitme düzeyi, çevresel teşvik vb. değişkenler konuşma yeterliliğini etkiler (Hallahan ve Kauffman, 1998).

Damak öncesi yarıkları hemen hemen her zaman operasyonla düzeltilebilir; bu düzeltme genelde doğumdan hemen sonra gerçekleştirilir. Belirli aşamalarla bu ameliyatlar devam eder. Tüm süreçte disiplinler arası bir işbirliği gerekir. Bu ekip plastik cerrahi uzmanı, genetik uzmanı, diş hekimi (pedodontist, ortodontist vb.), kulak burun boğaz uzmanı, dil ve konuşma terapisti, çocuk doktoru, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve hemşireden oluşur (Berkowitz, 2005).

Hallahan ve Kauffman’a (1998) göre yarık dudak ve damak konusunda yapılan uygulamalarla diğer konuşma bozukluklarında yapılan uygulamalar arasında benzer ve farklı özellikler bulunmaktadır. Benzer yönü çocuğa anlaşılabilecek ve kurallı şekilde kullanabilecek kadar sesi uygun kullanmasını, sesleri doğru sesletmesini öğretmektir. Farklı yönü ise bu alanda bir bilgi ve deneyimi gerektirmesi, sorun için uygun araçların kullanılmasını, bazı farklı prosedürlerin uygulanmasını ve diğer alan uzmanlarıyla yakın işbirliğini içermesidir.

*Cangi, M. E. (2011). Dil ve Konuşma Bozuklukları, Özel Eğitim, Ed: Barut, Y. İstanbul: Lisans Yayıncılık.

Online Terapi

Türkiye'nin neresinde olursanız olun terapistlerimiz online terapi ile bir tık uzağınızda.

Detaylı Bilgi
HIZLI ERİŞİM
ZAMAN ESNEKLİĞİ
MEKAN ESNEKLİĞİ
BİREYE ÖZGÜ YAKLAŞIMLAR
TERAPİ HİZMETLERİNİN DEVAMLILIĞI